İnsanın kendine verdiği zararı başka kim verebilir değil mi? Mutluluğumuzu bile başka ellere teslim ettiğimize inandırmışız kendimizi. Oysaki zehir de panzehir de bizim elimizde duruyor. Tedavimiz kendimizde. Hadi şimdi derin bir nefes al, başlıyoruz...
1. KENDİNLE SAVAŞMAK
Tüm sır öz eleştiri yapmakla kendini hor görmek arasındaki farkta gizli. Öz eleştiri nasıl ki merdivenleri tırmanmakta bize yardım ediyorsa, kendimizi hor görmek de bizi bir o kadar alaşağı eder. Yaptığın veya yapacağın her şey için peşin hüküm vermekten vazgeçmelisin.
2. DOĞRU ZAMANI BEKLEMEK
Adım atmadığınız zaman doğru zamanın geldiğini nasıl anlayabiliriz? Doğru zamanı beklerken gelip giden gerçek doğru zamanları geri getirmek mümkün mü peki? Beklemek yerine harekete geçmek doğru zamanı yaratmak demektir.
3. HAYIR DİYEMEMEK
Herkesi memnun edebileceğine inanıyor musun? Bu mümkün değil. O yüzden sana huzur verecek seni mutlu edecek bir şey değilse "HAYIR" demekten korkma. Hayır demek kötü değildir. Hayır demeyi öğrendiğinde ilk hissedeceğin hafiflemek olacak. Bu hissi yaşamayı hak etmiyor musun?
4. DEĞİŞMEKTEN KORKMA!
Değiştikçe dönüşür, dönüştükçe dengemizi buluruz. Unutma ki kendini işledikçe parlarsın. Ruhunu beslersen olgunlaşırsın. Hem biliyorsun ki seni korkutan şey değişmekten çok bilinmezlik. Ama kim bilir hayatında bunu kaç kere deneyimledin. Belki deneyimlemek zorunda kaldın. Peki ne kaybettin? Hadi yine korkma!
5. GEÇMİŞTE YAŞAMAK
Dünü yaşadın ve bitti. İyi ya da kötü olan hiçbir şey değişmeyecek. Dünün telafisi "şimdi" de. E hadi ne duruyorsun? Hemen bir değişiklik yap ve bu sefer "şimdi"yi kaçırma!
Daha iyi hissetmeyi istemek de başlamaktır. Tavsiyelerime kulak ver. Sen en iyisini hakkediyorsun. Buna hakkın yokmuş gibi davranma artık kendine. Sirkelen ve üzerindeki ölü toprağını at. Ben sana güveniyorum, başarabilirsin.